11 Haziran 2013 Salı

‘Türkler iyi ki geldi’ dedirtti

İtalyanlar’ın çocuklarını korkutmak için söylediği ‘Anneciğim Türkler geliyor’ sözünü İtalya’da şirket alan Kale Grubu, değiştirdi. İtalyanlar şimdi ‘İyi ki Türkler geldi, sektörde yabancı sermayenin önünü açtı, krizdeki şirketler çalışır oldu’ diyor.
KALE GRUBU KAPANMA NOKTASINDAKİ İTALYAN ŞİRKETİNİ KISA SÜREDE AYAĞA KALDIRDI
Küresel oyuncu olma hedefiyle yola çıkan Kale Grubu, 2011 Haziran’ında  İtalya’da seramik sektöründe faaliyet gösteren Fincuoghi Şirketi’ni satın aldığında, İtalyan gazeteleri “Anneciğim Türkler geliyor” başlığını attı. Ancak Kale Grubu’nun kriz öncesinde İtalya’da ilk 10’da yer alan, krizde kapanma noktasına gelen şirketi, satın almadan sonra 20 ay gibi  kısa sürede tekrar yükselişe sokması İtalyanlar’ın bakışını değiştirdi.
İbrahim Bey’i herkes biliyor
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur’la Modena’daki showroom, Borgotaro’daki fabrika turu için gittiğimiz İtalya’da, İtalya Seramik Üreticileri Konfederasyonu (Confindustria Ceramica) CEO’su Armando Cafiero ile sohbet etme fırsatı bulduk. Kendisine İtalyanlar’ın çocuklarını korkutmak için söylediği ‘Anneciğim Türkler geliyor’ sözünü  hatırlatarak, Kale Grubu’nun İtalya’ya girmesini nasıl değerlendirdiğini  sorduk. Cafiero’nun yanıtı “İrili ufaklı 357 şirketin olduğu sektörde ilk defa satın almayı duydum. Ancak sonradan başka yabancı yatırımların da önünü açtığını gördük. Türk yatırımcılarla artık ticaret yapıyoruz” oldu.
İtalya’da seramik sektörünün nabzını iyi bilen ve şu anda Kale İtalya’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Giulio Cicognani de satın almayla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’den bir grubun buraya  gelmesi büyük cesaret. İlk yabancı sermaye olması nedeniyle şok etkisi yarattı. Bir süre sonra bunun korkulacak değil de fayda üretecek bir satın alma olduğu anlaşıldı. 20 ay geride kaldı ve sektörde bu konu hazmedildi. Ayrıca İbrahim Bodur ve Zeynep Bodur’u İtalya’da herkes biliyordu.” Satın aldıkları şirketin kriz öncesi İtalya’da ilk 10’da olduğunu belirten Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur ise satın alma dahil şirkete 30 milyon Euro harcama yapıldığını söyledi. Kriz öncesi 125 milyon Euro olan cirosunun satın alma sırasında sıfıra yaklaştığını gördüklerini kaydeden Bodur, bu yıl 25 milyon Euro ciro hedeflediklerini belirtti.
Artık biz de varız
Satın almanın kendilerine büyük avantajlar sağladığını kaydeden Bodur, şunları söyledi: “Dünyada hatırı sayılır oyuncu olmayı hedefliyoruz. Dünya seramik sektörünün lideri İtalya’da olmanın bizim için önemi  birkaç başlık altında toplanabilir. Made in Italy bizim için önemliydi. İtalya 60 milyon nüfus ama 15-20 milyon da yurt dışında var. Ticaret biraz da onların elinde. Dünyaya yayılmış seramik pazarını elinde tutan  İtalyanlara ulaşmak için bu yatırım önemli. İtalyan markasının rüzgarını arkamıza alarak gidiyoruz. Yurt dışı fuarlarda da önemli avantajımız oldu. İtalyan Seramik Üreticileri Birliği üyesi olduğumuz için beraber giriyoruz. Fuarlarda sadece İtalyan şirketlerin olduğu salonlarda artık biz de varız.”
Irak ve Afrika’da Kale markasıyla üretim planlıyoruz
Global oyuncu olma yolunda İtalya’nın kendileri için başlangıç olduğunu söyleyen Zeynep Bodur, hedeflerinde başka ülkelerde de yatırım olduğunu kaydetti. Bodur, şunları söyledi: “Globalleşmenin ilk adımları. Avrupa’dan başlayıp gelişen pazarlara girmeyi hedefliyoruz. Aslında Kalekim’in 2008’den beri Rusya’da üretimi var ama seramikte adım atmamız önemliydi. İtalya’da yeni marka düşünmeyiz. Afrika, Ortadoğu, Türki cumhuriyetler, Irak, siyasi sorunlar çözülürse İran, yatırım için radarımızda olacak. Suudi Arabistan büyük bir pazar. Bu açıdan, İran, Irak, Suudi Arabistan ve Türkiye cumhuriyetlerin totalinde fabrika almayı düşünübeliriz. Afrika enteresan gelişiyor, yeniden yapılandırılacak. Buraları da düşünüyoruz. Bizim için oralarda marka  olma ihtimali var. Çünkü orada ne kadar erken varolursak, insanlar gözünü açtığını bizi görür.”
Siyaset değil, ekonomi konuşmaya başlamıştık
ZEYNEP Bodur Okyay, İtalya’da satın aldıkları fabrikanın kapılarını Türk gazetecilere açtı. Gezi sırasında soruları da yanıtlayan Okyay, Gezi Parkı’na sahip çıkma çabasıyla başlayan süreci değerlendirirken Türk-İtalyan İş Konseyi’nin İtalya’daki eski toplantılarını anımsatarak, şunları söyledi: “Bize hep, ‘Türkiye’de demokrasi var mı? Türkiye, İran gibi olur mu?’ diye sorarlardı. Son yıllarda bunlar sorulmaz olmuştu. Siyaset değil, ekonomi konuşmaya başlamıştık. Huzur ortamı Türkiye sanayicisi kadar yabancılar için de önemli. Gezi Parkı’yla başlayan süreci sanayici olarak endişeyle izliyorum.”
‘Kız alır’ gibi satın alma
Zeynep Bodur, İtalya’daki satın alma sürecini ‘kız alır gibi oldu’ diyerek anlattı. Bodur,  3 yıl kadar önce İtalya’da seramik sektörünün nabzını iyi bilen Giulio Cicognani’yi arayarak, şirket almak istediklerini, araştırma yapmasını istedi. Cicognani, 1960’ların başında kurulan şirketin kriz nedeniyle sıkıntıda olduğunu söyledi. İbrahim Bodur’un “Ne işiniz var İtalya’da” diye karşı çıkmasına rağmen kızı Zeynep Bodur, global oyuncu olmak için İtalyan seramiğinin kalbine girmekte kararlıydı. İtalya’ya gitti. Fincuoghi’nin sahibi aileyle tanıştı. Satın alma teklifini sundukları aşamada yerel yönetim devreye girdi. Belediye Başkan Yardımcısı Reggio Emila arayarak “Fincuoghi’nin ayakta kalması için destek vermiştik. Şirketi almayı düşünen grubu tanımak isteriz” dedi. Emila, Türkiye’ye davet edildi, Çan’daki tesisler gezdirildi. Yani Türk damatın işi İtalyanlar’ı etkiledi.
Marmaray’ın seramiği Kale’den
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Kale Yapı Grubu’nun  Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz’ün başında yer aldığı bir ekiple İtalya’nın Bolonya kentinden Modena’ya gittik. Ferrari, Masserati, Lamborghini, Georgio Armani gibi ünlü İtalyan markalarının merkezi de burada. Kale Grubu, şu anda 15 olan showroom’larının sayısını 2014 sonuna kadar 25’e çıkarmayı planlıyor. İtalya’daki markalarının ve Türkiye’deki ürünlerinin tanıldığı showroom’da dünyada ilk kez Kale tarafından üretilen 3 mm kalınlığında ‘sinterfilex’ adı verilen seramik hakkında bilgi veren Karagöz, şunları söyledi: “Şu anda dünyada bu ürünü 5 şirket üretiyor. Marmaray, Barcelona ve İstanbul metrosunda bu ürünümüz kullanıldı. Ürün ince  olduğu için eski seramikler kırılmadan üzerine döşenebiliyor. Esnek bir ürün.”

3 Haziran 2013 Pazartesi

Mutfaklarımız İçin Led TVler

Bayanların ev hanımı da olsalar, iş hayatının içinde de yer alsalar eve geldiklerinde vakitlerinin çoğunu mutfakta geçirdikleri yadsınamaz bir gerçek. Bu yüzden birçok evin mutfağı neredeyse salonu kadar büyüktür. Mutfak mobilyalarında şık ve kullanışlı, özellikle de rahat koltuklar tercih sebebi. Köşe takımları, mutfak mobilyası olarak gördükleri ilgiyi oturma odalarında bile göremediler. Kadınlar için mutfak hayatı ve konforu bu kadar önemliyken, günümüzde birçok odanın demirbaşı olan televizyonların bu mekânda yer almaması düşünülemez.
mutfak için küçük led tv
Tüplü televizyonlar artık tarihe karıştı. Dolayısıyla hem kapladığı alan hem de kullanış özellikleri düşünüldüğünde mutfaklarımız için led televizyonların daha uygun olduğu görülmektedir. Peki, mutfaklarımız için led televizyon seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Alışverişlerde en önemli unsurlardan biri fiyattır.
mutfak televizyonu
Led televizyonların fiyatları da markasına ve modeline göre değişiklik göstermektedir. Fakat firmaların sürekli düzenlediği kampanyalar ile bütçenize uygun televizyonu bulmakta zorlanmayacaksınız. Bir diğer önemli nokta ise televizyonun boyutlarıdır. Mutfaklar büyük de olsa genellikle küçük ekranlı televizyonlar tercih ediliyor.
mutfak için lcd televizyon
Mutfak, yapısı gereği birçok küçük aleti içinde bulunduruyor, dolayısıyla fazla büyük olmayan bir televizyon daha kullanışlı olacaktır. Ayrıca mutfakta iş yaparken bayanlar televizyonu izlemekten ziyade dinledikleri için boyut fazla önemsenmiyor.
mutfak televizyonu
Mutfağınıza led televizyon alırken teknik özellikler hakkında da görevlilerden bilgi almanız faydanıza olacaktır. İnç gibi teknik terimlere burada değinerek kafanızı karıştırmayacağız fakat bu televizyonun boyutundan da daha önemli bir konu. Şimdiden keyifli seyirler!

Fayans ve Karo İlişkisi

Fayans ya da diğer bir deyişle karo, mekanlarımızın yer ve duvarlarını süsleyen topraktan yapılan kaplama malzemeleridir. Ancak yalnış bilinen bir gerçeği düzelterek başlayalım. Tüm yer ve zemin kaplamalarına günümüzde seramik adı verilse de aslında bu ad yanlıştır. Doğrusu;
Fayans : Bir zamanlar küçük ebatlarda ve kare şeklinde olan, genellikle mutfak ve banyolarda kullanılan ve genellikle parlak yüzeyli, küçük ebatlı olan kaplama malzemeleridir.
fayans
Karo : Seramik ya da granit / porselen olan, seramiğe göre daha tasarımsal olabilen, ebat çeşitliliği daha fazla olan, mat ya da parlak olabilen, kare değil, dikdörtgen, beşgen, altıgen, yuvarlak ya da daha farklı şekillerde olabilen kaplama malzemeleridir.
3 boyutlu karo
Seramik ile Porselen ‘in en büyük farkı ise kullanım alanlarından dolayı ortaya çıkmaktadır. Porselen karolar seramik karolara göre daha dayanıklıdır. Bu nedenle porselen karolar daha çok yoğun kullanıma maruz kalan mekanlarda kullanılır.Buna örnek olarak hastaneleri, iş yerlerini, alışveriş merkezlerini verebiliriz. Ancak seramik karolar daha çok mutfak, banyo gibi daha az kullanılan mekanlarda tercih edilmektedir. Bu iki karo çeşidi arasındaki dayanımın en önemli 2 sebebi vardır. 1. sebebi pişirim sıcaklıklarıdır, porselen karolar seramik karolara göre daha yüksek sıcaklıkta pişirilir. Bir diğer fark ise içerdikleri ham maddelerdir. Dayanımın da etkisiyle porselen karolar seramik karolara göre daha büyük ebattadırlar. Bu karolarda kendi içlerinde yer karosu ya da duvar karosu olarak kullanım alanlarına göre ayrılmaktadırlar.

Mantolama ile Enerji Tasarrufu

Herkesin söylediği gibi devir artık tasarruf devri. Evin harcamaları okul masrafları vergiler derken insanların ellerine geçen paranın neredeyse tamamı harcanıyor. Birikim yapmak çocuklarımıza iyi bir gelecek için altyapı bırakmak ise imkansız hale geliyor. Bu özellikle de büyük şehirlerde yaşayanlar için bu şekilde. Bunun için bir yerlerde kısarak tasarruf etmek lazım.
mantolama dış cephe kaplama
Özellikle iklimi soğuk olan yerlerde aylık kazancımızın büyük bir kısmı ısınmaya gidiyor. Doğalgaz fiyatları malum çok pahalı. Hatta kombiyi yüksek sıcaklıklarda yakıyoruz ısınmaya çuvalla para ödediğimiz halde ısınamıyoruz. İşte bu gibi problemler hep ısı yalıtımı eksiliğinden kaynaklanır. Bu sorunlarla karşılaşmamak için binalara dış cephe kaplamaları yapılır. Bu kaplamalar gerçekten de tasarruf sağlayıp aile bütçemize katkı sağlar.
Yukarıda özellikle soğuk bölgelerde dedik ancak ısı yalıtımı sıcak bölgeler için de şarttır. Eğer sıcak bir bölgede yaşıyorsak veya yazlığımız varsa biliriz. Yazları klimayı soğumak için klimanın ayarını son seviyeye getiririz. Bu hem elektrik faturamızın kabarmasına hem de hasta olmamıza neden olur. Ancak binamızda mantolama olursa bize ısıyı o kadar emmediği için klimamızı daha az çalıştırırız.
Sadece tasarruf ve maddi kazanç için değil doğayı korumak için de dış cephe kaplamaları desteklenmelidir. Çünkü tükettiğimiz doğalgaz kömür ve elektrik sonlu enerji kaynaklarıdır. Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için enerji tasarrufunu desteklemeli ve mantolama yaptırmalıyız.